Vakit Kıymetli
Hepimizin, bir araç sahibi olmak için zaman zaman hayaller kurarız. Bir otomobil bizlere, rahat bir sürüş ve mevsimine göre bazı avantajlar sağlar.
Kimi zaman, bir yere ulaşmasını istediğimiz şeyler olur ve onları, kendi arabamızla götürünce, ekonomik olarak kar sağladığımızı düşünürüz.
Halbuki şartlar hiçte öyle değildir.
Öncelikle, varacağımız adreste bir otopark olup olmaması önemli bir koşuldur.
Varsa bunun ödemesini yaparız ve aracınızı sağlama alırız.
Aksi halde!! Park yeri aramak zorunda kalırız ve de bulduğumuz yere bırakırız. “10 dakikaya geleceğim” deriz ama 15 dakika sonra gelebiliriz.
Fakat dönüşümüzde aracımız çekilmiş olur. Bunun maliyetini de düşünmek durumunda kalabiliriz.
Bununla birlikte park yeri ararken vakit kaybederiz.
Yürüyerek gidebileceğimiz bir yer değilse, toplu taşımayı kullanarak kısa bir sürede iş yerimize varabilecekken, arabamızla beraber trafik/kalabalık ikileminde sıkışıp kalırız.
Oysa Kurye kullanmış olsaydık, yalnızca işimizle ilgilenebilecek, hatta dostlarımızla iletişime geçecek ve de sosyalleşmiş olacaktık.
Çünkü Motorlu Kurye vaktimizi gereksiz yere trafikte geçirmenize izin vermez.
Bizler, o zamanı arkadaşlarımızla kahve içip sohbet ederek ve günün stresini atarak geçirelim diye telefonun ucunda hizmet için bekler.
Vaktin kıymetini, Moto Kurye ile anlayabilirsiniz.