Motokurye bazen işleyiş olarak taksiciliğe benzetilebilir.

Ancak aradaki farkı anlamak için empati kurmaktan daha fazlasının yapılması gerekir.

Taksi sürücüsü aracını çalıştırdıktan sonra önce durağına gider ve çalışma sırasına göre gelebilecek çağrıyı bekler.

Çağrıya göre adrese gider, yolcusunu alır ve yolcunun tarifine göre gideceği yere gider.

Yolcu inmek istediği yeri belirtir ve yolcu inince taksinin seferi biter. Ya merkezden gelen anonsu bekler ki bu nadiren olan olaydır ya da yolu üzerinde yolcu almaya çalışır.

Gelelim Moto Kurye ye;

Mesaiye başlama saati olan sabah 8:30 da ikamet ettiği yerde motorunu çalıştırmış operatöre durumunu bildirmiştir.

Operatörün yönlendirmesine göre İstanbul da ihtiyaç duyulabilecek merkezi bir bölgeye ya da ilk işine direk yola çıkar.

Eğitimli bir Moto Kurye gideceği firmayı büyük ölçüde ismi ile bilir ve direk adrese gider.

Bilmediği ya da yeni bir müşteri bildirimi söz konusu olduğunda ise semt, cadde, sokak, kapı no kombinasyonu ile adrese ulaşır.

Gönderiyi aldığı adresten gideceği adrese de bildiği nokta ve adres deneyimleri ile ulaşır.

Bilmiyorsa ona tarif eden yön veren herhangi kimse yoktur.

Bu aşamada tamamen kişisel bilgi ve yol tercihlerini kullanarak en kısa sürede adrese ulaşır.

Gönderi teslim edildikten sonra yol üstünde tekrar gönderi toplayamayacağı için operatörün yönlendirmesine bağlı yeni adrese ulaşır.

Alınan gönderi yine teslim edilmek üzere yola çıkar.

Bu döngü akşam mesai bitimine kadar devam eder.

Motor Kurye yersiz bahaneler le (motoru bırakıcam, şöfor değişecek, ben karşının moto kuryesiyim, kısa mesafe gitmem gibi) verilen işi almamazlık etmez.

Güzergâh seçimleri, trafiğin olası durumu, hava değişimleri gibi etkenlerin anlık yada belirli değişimlerine anında ayak uydurur ve çözümleme ile görevini yerine getirir.

Bunları yaparken kaza ve hava durumu risklerini göz önüne almak ta Moto Kurye nin en önemli özelliğidir.

Bilindiği gibi ülkemizde eğitimi olmayan mesleklerden bir tanesi de Kurye mesleğidir.

Motosikletli Kuryeler Derneğinin çalışmaları sayesinde meslek olarak kabul edilmiş ve tehlikeli meslekler bölümüne alınması için gerekli çalışmalar devam etmektedir.

Çalışma bakanlığında tamamlanacak bu süreçten sonra tabi ki bir eğitim ve lisans, sertifika gerekliliği doğacaktır.

Ancak temel olarak Motor Kurye mesleğinin eğitimi başka Motorlu Kurye’lerin telkinleri, anlatımları ve deneyimlerini paylaşmalarından ibarettir.

Sadece motosiklet kullanmak ve motosiklet ehliyeti olmak Moto Kurye olabilme şartlarının %40’ını belirlemektedir.

Dolayısı ile her motosiklet sürücüsü kurye olamamaktadır.

İyi bir Motokurye’nin motosiklet kullanmanın dışında gayet soğukkanlı ve sakin olayları süzmesi ve değerlendirmesi gerekmektedir.

Operatörden gelen yönlendirmeyi en kısa zaman ve doğru yoldan teslim almalı, aynı ciddiyetle teslim etmelidir.

Moto Kurye’nin en önemli özelliği bu dur. Maalesef bu özellik zamanla kazanılan bir deneyimdir.

Motosikletin her zaman en az riskle ve en çabuk yerine ulaşması sürücünün hızlı olmasında ziyade pratik düşünmesi anlamına gelir.

İlgili adrese hangi yoldan ve hangi sokaktan gideceğini, güzergâh seçimini bilen bir Moto Kurye her operatörün vazgeçilmez elamanı olmaktadır.

Tabi ki bu pratik davranışları sergilerken özellikle trafik kurallarına azami derece de uyan Moto Kurye sürücüleri en doğru olanlarıdır.

Hızlı değil pratik giden Moto Kurye hem operatörünü hem de gönderi sahibini fazlası ile memnun etmektedir.

İletişim kurmak hayatımızın en önemli gereklerinden biridir.

Ekmek alırken de otobüse binerken de mutlaka karşımızdaki kişilerle iletişime geçmek durumdayız.

Ancak teknoloji çağı ve el konsolları sebebiyle bir selam vermek yerine kafamızı telefonlarımızdan ayıramıyoruz.

Kurye mesaisinin büyük bölümünde insanlarla iletişim halindedir.

Gönderi alırken müşteri ile iş kuralları çerçevesinde görüşür.

Gönderinin durumunu, nereye gideceğini, zamanını sorar. Aldığı bilgi akışını operatörü ile paylaşır.

Operatörün talimatları doğrultusunda gönderiyi teslim etmek üzere yola çıkar.

Teslimat sırasında da iş kuralları çerçevesinde görüşür ve gönderiyi teslim eder.

Motorlu Kurye az da olsa bazı durumlarda adres yetersizliği sebebiyle tarife ihtiyaç duyar.

Böyle olduğunda mahalle esnafı, yerine göre benzin istasyonu görevlisi, belediye görevlisi gibi bölgeyi iyi tanıyan ya da bölgenin yerlileri ile iletişime geçer.

Bunu yapmak zorundadır çünkü teslim edilemeyen her dakika gönderi geç kalmaktadır.

Bunları da yapamadığı zaman teknolojiden faydalanıp telefonla tarif almaktadır ki bu da sözlü iletişimdir.

Anlatmak istediğimiz Kurye işi aslında sahada yani trafikte motosiklet kullanırken gördüğünüz gibi değildir.

İşinin çoğu zamanında insanlarla konuşmak suretiyle sürekli iletişim halindedir.

Tabi Moto Kurye bunu ne kadar verimli yaparsa hem kendi adına hem çalıştığı şirketi adına olumlu yorumlar alınmasına sebep olur.