Moto Kuryenin Eğitimi
Moto kurye sektörü kimi zaman işleyiş bakımından taksiciliğe benzetilebilir.
Ancak aradaki farkı anlamak için empati kurmaktan daha fazlası gereklidir.
Taksi sürücüsü aracını çalıştırdıktan sonra önce taksi durağına gider ve müşteri sırasına göre gelebilecek çağrıyı bekler.
Çağrıya göre adrese gider, yolcuyu alır ve yolcunun tarifine göre gideceği yere gider.
Yolcu ineceği adresi belirtir ve yolcu inince taksinin seferi sona erer. Bu esnada duraktan gelen anonsu bekler veya yolu üzerinde yolcu almaya çalışır.
Moto Kurye ise;
Sabah mesai başlama saati ikametinin olduğu yerde, motorunu çalıştırmış ve operatöre durumunu bildirmiştir.
Operatörün yönlendirmesine göre İstanbul da ihtiyaç duyulabilecek merkezi bir konuma ve ya aldığı ilk işe doğru direkt yola çıkar.
Eğitimli bir Moto Kurye gönderi alacağı firmayı büyük ölçüde ismi ile bilir ve direkt adrese gider.
Bilmediği durumlarda ya da yeni bir müşteri söz konusu olduğunda, ilçe, cadde, sokak, kapı no verileriyle adrese ulaşır.
Gönderiyi aldığı adresten gideceği adrese de bildiği lokasyonlardan, adres tecrübeleriyle ulaşır.
Teslimatı yaptıktan sonra, yol üstünde tekrar gönderi toplayamayacağı için operatörün yönlendirmesine göre yeni adrese ulaşır.
Aldığı gönderiyi, yine teslimat yapmak üzere yola çıkar. Bu döngü bu şekilde, akşam mesai bitimine kadar sürer.
Motor Kurye, taksici gibi olmadık bahanelerle (aracı bırakacağım, şoför değişim saati, ben karşının moto kuryesiyim, kısa mesafe gitmem gibi) verilen işi almamazlık etmez.
Trafik durumu, güzergah seçimi, hava değişimleri gibi faktörlere anında ayak uydurur ve görevini tamamlar.
Ve bunları yaparken kaza gibi riskleri de göz önünde bulundurur.
Maalesef, ülkemizde eğitimi olmayan mesleklerden bir tanesi de Kurye mesleğidir.
Moto Kuryeler Derneğinin çalışmaları sayesinde meslek olarak kabul edilmiş ve tehlikeli meslekler bölümüne alınması için gerekli çalışmalar yapılmıştır.
Fakat temel olarak Motor Kurye mesleğinin eğitimi başka Motorlu Kurye ’lerin telkinleri, anlatımları ve deneyimlerini paylaşmalarından ibarettir.
Sadece motosiklet kullanıyor olmak ve motosiklet ehliyeti almak Moto Kurye olabilme koşullarının yüzde kırkını belirlemektedir.
Dolayısıyla her motosiklet sürücüsü kurye olamamaktadır.
Kalifiye bir Moto kurye ’nin, motosiklet kullanmanın dışında, öncelikle soğukkanlı, sakin ve olayları iyi süzmesi ve de iyi değerlendirmesi gerekmektedir.
Operatöründen aldığı yönlendirmeyi en kısa zamanda ve doğru yoldan teslim alıp, aynı ciddiyetle de teslim etmelidir.
Bu moto kuryenin en önemli özelliğidir. Tabi ki bu özellik de zamanla kazanılan bir tecrübedir.
Motorsikletin her daim en az risk ve en hızlı şekilde yerine ulaşması için sürücünün pratik düşünmesi de gereklidir.
Adrese hangi lokasyondan gideceğini, güzergâh seçimini iyi yapan bir Moto Kurye her firmanın vazgeçilmez elamanı olmaktadır.
Bu pratik davranışları sergilerken de özellikle trafik kurallarına azami derecede davranan Moto Kurye sürücüleri en doğru olanlarıdır.
Hızlıdan ziyade pratik giden bir Moto Kurye hem firmasını hem de gönderi sahibini oldukça memnun etmektedir.
İletişim kurmak hayatımızın en önemli gereklerinden biridir. Kurye mesaisinin büyük bölümünde insanlarla iletişim halindedir.
Gönderiyi alırken müşteriyle iş kuralları çerçevesinde görüşür. Teslimatın durumunu, nereye, ne kadar zamanda gitmesi gerektiğini sorar. Aldığı bilgi akışını operatörüyle paylaşır.
Operatörünün verdiği talimatlar doğrultusunda gönderiyi teslim etmek üzere yola çıkar.
Motorlu Kurye kim zaman da adres yetersizliği nedeniyle tarife ihtiyaç duyar.
Bu tip durumlarda bazen mahalle esnafı, bazen bir benzin istasyonu görevlisi ve ya bir zabıta görevlisi gibi bölgeyi iyi tanıyan insanlarla iletişimde olur.
Böyle yapmak zorundadır zira teslim edilemeyen her dakika gönderi geç kalmaktadır.
Yani Moto Kuryenin işi, trafikte motosiklet kullanırken gördüğümüz gibi değildir. İşinin çoğu zamanında insanlarla sürekli iletişim halindedir.
Ve tabi Moto Kurye bunu ne kadar efektif gerçekleştirirse, hem kendisi adına hem şirketi adına olumlu yorumlar alacaktır.