Motosikletli Kurye Olabilmek 2 yazımızda Bahar ve yaz hikayeleri bir kenarda dursun, kış aylarından bahsedelim.
Çok dikkatlisin diyelim, daha yavaş ve daha kontrollüsün. Ama kışın tehlikeleri illa ki darbeye bağlı olamayabiliyor.
Esentepe adı gibidir, çok eser. Hatta orada bir plaza vardır ki plazalar bu kadar popüler olmadan da orada duran obelisk gibi bir yapıdır.
Otomobilden indikten sonra kapıdan içeri girene kadar bile çok çaba harcar insanlar, rüzgârdan, yağmurdan korunabilmek için. Şehrin çok önemli yerli ve yabancı firmaları bu plazada ikamet ederler. Önemli CEO lar olduğu kadar önemli müdürler, asistanlar da bu plazada çalışırlar.
İşte o asistanlar, çok önemli gönderileri motokurye hizmeti ile şehirde istedikleri yere ulaştırırlar.
Ve o önemli asistanlar kuryenin kıyafetindeki bu pisliği görmezden gelip aldıkları hizmetin kalitesine bakarlar.
Ama o plazaya maalesef kuryeler üzerlerindeki hava şartlarının etkileri sebebiyle giremezler. Yağmur, gökten yağdığı gibi tertemiz değil yerden kalkan çamurla beraber motosikletli kuryenin üzerinde hoş olmayan tatsız bir çamur tabakası haline gelir..
Motorunu da yakına değil yan sokağa park etmek zorundadır çünkü kuryeler plazanın önündeki otoparka park edemezler.
Dolayısıyla dışarıdaki kötü şartlardan etkilenmiş olan kuryenin, plazadan içeri girip evrak almak üzere 25. Kata çıkacakken kapıdaki güvenlik memuru önünü keser.
Gerekçe kıyafetin üzerinden süzülen çamurlu yağmur sularıdır. Önce kapı girişinde bekletir. Sonra dışarı çıkartır.
Hafif yollu ileri geri konuşur. 30 dakika beklettikten sonra gönderinin aşağıya gelmesi sağlanır ve kurye yoluna devam eder.
Ertesi gün yine aynı hava şartlarında pahalı motorunu aynı plazanın otoparkına park eden pahalı motosiklet kıyafetleri giymiş adam aynı plazanın güvenliğinden geçerken yine dün aynı yerde görev yapan aynı güvenlik memuru bulunmaktadır. Fakat her nedense, pahalı bir motosikleti olan başka bir adam, resepsiyona hatta 25 kata kadar çıkabilmektedir.
Ne var ki bunda demeyin, ikisi de aynı adam ama birinde iş elbisesi var birinde iş elbisesi yok.
Yani Moto Kurye olunca o plazaya giremezsin , çünkü etrafı kirletirsin. Ama en azından ölmedin hala hayattasın.
Bir Başka Hikayede ise;
Ya da yine başka bir mesainde Maslak’tasındır ve Motosikletin çalınır. Bu konuda tek talihsiz sen değilsin, onlarca motosiklet çalınmıştır o çevreden.
Peki ne yapacaksın?
Sen şehrin trafiğinden ve zaman kaybından kaçınan insanlara hizmet götürürken o evrağı almaya gitmeden önce motoru uygun bir yere park eder, motordan iner, direksiyonu kitler, arka çantadan zinciri çıkartır, uygun yere kitler kaskını çıkartır, 100m yürürken terlememek için kıyafetlerini rahatlatır, plazaya gider, güvenlikten geçerken üstündeki metalleri çıkartır, resepsiyon sonrası daha yavaş çalışan yük asansörü ile 15 kata çıkarsın. Aynı yolla geri döner ve motorunun marşına bastığında fazladan ve seninle ilgisi olmayan 20 dakikayı telefi etmek için ya kurala uymazsın ya da gereksiz hızla muhtemelen kaza yaparak kötü ölürsün.
Moto Kuryelik deyip yabana atma. Henüz bir okulu yok ama hasta yakınından hakaret işiten doktor gibi olur çoğu zaman. Ya da davayı kaybetmiş bir avukat gibi azarlanmaktadır, çünkü onunda müvekkili para vermiştir hizmeti karşılığında.
Renk körü olan müşterisi duvar rengini ayırt edemediği için tekrar tadilat yaptırmak zorunda kalan iç mimar gibi aynı yolu tekrar gitmek zorunda kalır.
Bütün kaliteli meslekler kadar zor ve şereflidir motosikletli kuryelik, lütfen bunu aklınızdan çıkarmayın.